1 MAYIS İÇİN GÖREV BAŞINA

1 Mayıs 2016 emekçi halkın Erdoğan’la hesaplaşma günü olarak değerlendirilmelidir.

Emekçi halkın kitlesel hesaplaşma günü olması için çalışacağız

1 MAYIS İÇİN GÖREV BAŞINA

İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, yobazlığı, zorbalığı, yolsuzlukları ile gündeme yerleşen siyasi iktidarın, aynı zamanda ve her şeyin ötesinde işçi düşmanı karakterinin vurgulandığı ve bununla hesaplaşıldığı bir gün olmalıdır.

AKP’nin ve Erdoğan’ın yıllardır temsil ettiği zihniyeti iktidarda tutan; sermaye sınıfının açgözlülüğü, gericiliği ve çaresizliğidir. Bu zihniyetle ne bugünkü sömürü düzeninin parçası olan siyasi partiler, ne ılımlı gericiler, ne ABD yönetimi, ne de Avrupalı emperyalistler hesaplaşabilir. Onlar bugünkü düzenin sürdürülmesiyle ve emekçi halkın ülkenin kaderine el koymasının engellenmesiyle ilgilidirler. Bugün Erdoğan’a dönük yakınmaları, onu terbiye etme ya da onun yerine başkalarını hazırlama girişimleri ikiyüzlüdür, ülkemizin ve halkımızın aydınlığa çıkmasına yaramayacaktır.

Erdoğan’dan şikâyetçi olan bizleriz. Bu ülkenin işçileri, emekçileri, onurlu aydınları, öğrencileri, yoksul köylüleriyiz. Kârlarına kâr katan patronların, her istediklerini elde eden uluslararası tekellerin şikâyet etme hakları da yoktur, bu şikâyetlerinde samimilikleri de...

Onların derdi Erdoğan’ın ülke içinde sürekli gerilim yaratan tarzının halkın uyanışına neden olması ve başta Suriye olmak üzere dış politikadaki beceriksizliğidir.

Bizi ise bu ülkede hüküm süren sermaye diktatörlüğünün pervasızlığı ilgilendiriyor. Bizi gericiliğin, yoksul insanlarımızın aklına, bilime, sanata, aydınlığa, kadına, çocuklara musallat oluşu ilgilendiriyor. Bizi ülkemizin emperyalist planlar doğrultusunda bölge halklarına karşı savaş, işgal ve komploların sıçrama tahtası haline getirilişi ilgilendiriyor.

Türkiye’de işçiler var, işçi sınıfı var. Bizim sözümüz budur.

Erdoğan’la hesaplaşma emekçi halkımızın sorumluluğudur.

1 Mayıs’ta bu sorumlulukla hareket edilmelidir. Türkiye’nin Komünist Partisi bunu yapacaktır.

1 Mayıs öncelikle Türkiye işçi sınıfının örgütlü gücünü yansıtmalıdır. Katılımı artıran, olabildiğince daha fazla emekçinin, yüreği emekten yana atanların parçası olabildikleri bir tarz geliştirilmelidir.

Kararlılık ancak bu temel ilke gözetildiğinde anlamlıdır.

Komünist Parti bu doğrultuda çalışmalarını sürdürecek, 1 Mayıs’ın “emekçi halkın Erdoğan’la hesaplaşma günü”ne dönüşmesi için çaba harcayacak, bu günün altı doldurulmamış meydan okumalarla değersizleşmesine izin vermeyecek, 1 Mayıs’ı, geniş kitlelerin korkuyu üzerlerinden atarak birlikte hareket etme kültürünü yeniden sergilediği ve siyasi iktidarın geriletildiği bir sürecin parçası haline getirmek için uğraşacaktır.

Yaşasın 1 Mayıs

Kahrolsun sömürü düzeni

Kahrolsun gericilik

Kahrolsun emperyalizm

Komünist Parti

13.04.2016